UNUTULMUŞ BİR ŞAİR Selim İleri

 

“Selekler’le arkadaş olduktan kısa bir zaman sonra arada bir beliren bir hali dikkatimi çekti. Zaman zaman herkesten uzaklaşıyor, başı öne eğik, bazen saatlerce kimsenin yüzüne bakmadan, dudaklarında kendi kendine konuşur gibi belli belirsiz hareketler…

“Gün bitti odana çekil de artık/Düşün, akşamları neler yapardık/Camlardan süzülüp giren karanlık/Sana eğilerek desin ‘yalnızsın!’”

 Geçenlerde, yağmurlu günlerden birinde, Alfa Yayınları’ndan içeriye girdiğimde, maviyle Nil yeşili karışımı kapaklı o kitabı gördüm: Hamit Macit Selekler/Bütün Şiirleri. Yayına Kaynak Selekler hazırlamış, Alfa dağıtıyormuş.  Kaynak Bey’le tanışmıştık; babasının şiirlerini bugünün okuruyla buluşturmak istediğini söylemişti.

Kitabı evirip çevirirken, Samet Ağaoğlu’nun anı kitabı İlk Köşe’yi (1978) anımsadım; yine içim burkuldu. Artık yaşlı, yorgun bir Samet Ağaoğlu. O güzel öykülerini yazalı yıllar geçmiş, Demokrat Parti serüveni göçüp gitmiş. Arkadaşım Menderes (1968) kaygılarla yayımlanmış.

Şimdi İlk Köşe, Ağaoğlu’nun yetişme yılları, gençlik arkadaşları, edebiyata tutkusu… Ama dediğim gibi, anılar zamanın puslarıyla örtülü. Yazar birden gençlik yıllarıyla, bakan Samet Ağaoğlu olduğu dönem arasında gelgitlere kapılıyor. İlk Köşe’de Hamit Macit Selekler’e ayrılmış sayfalar öyledir.

Şöyle anlatıyor Samet Ağaoğlu: “Selekler’le arkadaş olduktan kısa bir zaman sonra arada bir beliren bir hali dikkatimi çekti. Zaman zaman herkesten uzaklaşıyor, başı öne eğik, bazen saatlerce kimsenin yüzüne bakmadan, dudaklarında kendi kendine konuşur gibi belli belirsiz hareketler dolaşıyor, tekrar yanıma, yanımıza yeni bir şiirin henüz düzeltilmemiş mısraları yazılı kâğıtlarla dönüyordu. (…) Yalnız ruhunda duyduğu sesleri kafasında kelimeleştiren şiirler.”

Anlı sanlı ‘bakan’ Ağaoğlu’na Selekler, İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerden hayli uzaktayken, içli bir mektup yazacaktır. Edebiyat-kültür ortamından uzakta yaşamak şairi sanki biraz bunaltmıştır, sanki biraz kırgındır. İşte bu mektubu, mektuptaki bu kırgınlığı nice zamanlar unutamadım. Yakınma değil, yanlış anlaşılmasın. Sadece içleniş…

Selekler kitabının arka kapağında Necatigil’den bir saptama yer alıyor: “Unvanların ötesinde, üstünde değerli bir şairdi Selekler.” Necatigil, “temiz, beyaz duyguların, vefa, dirlik-düzen ve iyilik” şairiydi diyor.

“Sana ne oldu diye sorulmayacak artık,/Yolun sonu yakındır ve dünya bir tadımlık,/Ömrümün kitabında açılıyor son bölüm…”

 

KAYNAK :http://kitap.radikal.com.tr/makale/haber/unutulmus-bir-sair-412383