DÜNYA DEFTERINDE KALAN ADIMIZ Mehmet Kaplan

 

Dünya defterinde kalan adımız

“Sebtest berecerîdei âlem devamı mâ!”

Şirazlı Hafız

Sen tatlandırırsın suyu, ekmeği;
Seninle birlikte yaşamak iyi,
Seni gördüğümce dünya güzeldir;
Izdırap sen varsın diye çekilir;
Yüzünde iyilik, çevrende huzur
Maddeleşir, dokunulur, duyulur.
Zorluklara karşı yalnız değilim
En yakınım, öz tanışım, sevgilim.
Hep aynı olsa da daima yeni,
Dinlemek isterim kalb hikâyeni,
Bazı aldırmadan, bazı sitemle
Nasıl kırdığımı kalbini, söyle
Anlat birer birer uykularını
Dağıtan karışık duygularını;
Sevindiğin zaman artar sevincim,
Ağlarsan daha çok ferahlar içim.

Kıskan, beni, darıl, öfkelen bana
Ve sana aşkımı söylerken bana
Yüz çevir yahut da kaşlarını çat,
Sonra bir dağınık gül gibi uzat
Beyaz ellerinde affedişini.
Göstermeden gözlerinin içini
Seni sevmiyorum, sevmedim ki de
Ebedilik sırrı vardır sevgide
Gerçi gönül azap çeker bunalır
Dünya defterinde adımız kalır.

Bu kitabın en büyük eksikliği Cumhuriyet devrinde yetişen değerli şâirlerin hepsini içine alamayışıdır. Fakat buna imkân mı var? Dar salonuna sevgili misafirlerini sığdıramayan bir evsahibi gibiyim.

Bununla beraber, önceki baskılarda kendisine gereken yeri ayıramadığım, ömrünü şiire adamış bir şâiri, ölümünden sonra olsun anmadan edemedim.

1909 yılında doğan Selekler, 1935-1945 yılları arasında, Cahit Sıtkı — Ziya Osman Saba havasında tatlı, yumuşak tonlu, sevgi ile dolu şiirler yazmıştır. Almış olduğumuz şiir,   İyilik   (İstanbul 1956) kitabında çıkmıştır (s. 17-18).

On bir heceli, aa bb… kafiye dizisine göre yazılan şiire, muhtevasına uygun bir konuşma, bir sohbet edası hâkimdir. Lüzumsuz kelime, doldurma kafiye kullanmayışı da gösteriyor ki, Selekler, çarpıcı olmaktan ziyade, kendine göre bir mükemmeliyete ulaşmayı gaye edinmiş bir şâirdir.

Muhteva  bakımından şiire, sevgi, güven ve bunlardan doğan sevinç ve memnunluk duygusu hâkimdir. Şâirler genellikle, yapmacık da olsa kendilerini bahtsız gösterirler. Bazıları saçlarını başlarını yolarlar.  Halbuki dünyada felâketlerin yanısıra saadet de vardır. Bir şâir, mesutsa, bu duygusunu şiiriyle de anlatmalıdır. Cahit Sıtkı, Ziya Osman Saba, çok güzel saadet şiirleri yazmışlardır. Selekler’in şiirlerinde de bu duygu vardır.

Sevilen varlık bize hayatı, eşyayı ve dünyayı güzel ve yaşanılmaya değer gösterir. Selekler bu gerçeği sade ve rahat bir dille ifade ediyor.

İnsan sevince ve sevilince acılara da katlanır :

Iztırap sen varsın diye çekilir.

Seven ve sevilen, güçlükler karşısında kendisini yalnız hissetmez :

Zorluklara karşı yalnız değilim

Hayatı altüst eden felâketlere nazaran, saadette sıcak yaz günleri gibi bir yeknesaklık vardır. Fakat bundan bıkılmaz. Sevişenler hep aynı olsa da kalb hikâyelerini tekrar dinlemekten hoşlanırlar. Bu onlara daima yeni gelir. Sevilenin neşesi de göz yaşları da seveni mesut eder. Sevişenlerin birbirlerine sitemleri de tatlıdır.

Şâir şiirini bitirirken, sevgi ile yazdığı şiirin güzellik ve mükemmelliğine inanmış olmalı ki, sevgide ebedîlik sırrı olduğundan ve dünya defterinde adının kalacağından bahsediyor.

Dile ve şekle hâkim olan Selekler’in, bu sade, samimiyet ve saadet telkin eden şiiri, adını böyle bir antolojiye aldırtacak bir güzelliği hâizdir.

Mehmet KAPLAN “Cumhuriyet Devri Türk Şiiri” Dergah Yayınları Sayfa 616-619 Şubat 1975