DAĞLILAR
Babam benim iri,
dipdiri
babam:
Ayağı çarıklı,
burma bıyıklı.
Anam, bağrı yanık, sazbeniz anam.
Ben-bahtı dağlarda,
tahtı dağlarda
Bilinmez bir ufkun
uzun, upuzun
Hasreti çeken, akşamın bir tunç
Turunç
gibi yanan
yanıp paslanan
Güneşine vurgun dağlı çocuğum.
Her duygum çok buruk bir tat gibidir.
Ve
ufuk neş’eme dar bir çerçeve
Yel, uzun yeleli bir at gibidir.
Bu çamlı, meşeli dağlarda her gün –
Tâ içinden gelir gibi gönlümün
Güneş doğuyorken altın ufuktan
İçimden bir ceylan istekle coşar
Koşar,
koşarımda bir yol beklerim.
Geçerler oradan o sevdiklerim!
Gömleği yırtmaçlı;
çift örgü saçlı
Göz elâ, dal ince, dağlı bacılar,
Şalvarı topuktan bağlı bacılar.
Varlık, Cilt:1,Sayı:3,Sayfa:40,(15.08.1933).