HAMİT MACİT SELEKLER Hikmet Dizdaroğlu

 

1-Öndeyiş

Hamit Macit Selekler’i geçen yıl, 23 Ocak’ta kaybetmiştik.  Ölümünün birinci yıldönümünde, onunla Ziya Osman Saba’nın şiirleri arasındaki benzerlik, ortaklık ve koşutluğu karşılaştırmalı olarak ele almak istiyorduk. İkisi arasındaki benzer ve ortak yanlara, on sekiz yıl önce, İyilik adlı kitabı için yazdığımız bir eleştiride kısaca değinmiştik (1). Ölümünden sonra, Behçet Necatigil (2) ve Ahmet Muhip Dranas (3) in da aynı noktada birleştiklerini görünce, o araştırmayı bir başka zamana bırakarak, bu yazımızda, şiirlerinin başka yönleri üzerinde durmayı yeğledik.

2- Şiirlerinin Dökümü

Hamit Macit Selekler, şiirlerini iki kitapta toplamıştır: Sulh ve Diğer Şiirler (1944), İyilik (1956). O zamanın koşulları içinde kötü bir baskı ile yayımlanan, birçok dizgi ve yazım yanlışı bulunan bu kitaplar şiir sayısı bakımından kabarık değildir. Sulh ve Diğer Şiirler’de 63, İyilik’te 24 şiir bulunmaktadır. İyilik  cildine, sıraları ve kimisinin adları değiştirilerek, Sulh ve Diğer Şiirler’den 54 parça alınmıştır.

İyilik’in “Cumhuriyet’e, Yurda, Ankara’ya Dair…” başlıklı bir bölümü daha vardır ki, bu  bölümde toplanan 9 şiir, Sulh ve Diğer Şiirler cildinde bulunmadığı halde, bunların arasındaki “19 Mayıs” oradan aktarılmıştır.

Sulh ve Diğer Şiirler’in ilk baskısında “Çocuklar” parçası 1 tanedir (s.55).  İyilik’te ise buna  “Çocuklar-II” koşukçası (manzume) da katılmıştır (s. 60).

 Sulh ve Diğer Şiirler’de “Boğaz’ın Karşı Yakası” numarasızdır (s. 39). İyilik cildinde ise bu şiire “Tarih II” (s. 64), “Tarih II’ye ise “Tarih III” adı verilerek (s.65) sıraları değiştirilmiştir.

 Sulh ve Diğer Siirler’deki “ Güzü Nisanlara Eş!” (s.75)’in adı, İyilik’ te “Güzü Nisanlara Eş Antalya”  (s. 72)’ya dönüştürülmüştür. Sulh ve Diğer Şiirler’in “İzin Verilirse” parçası (s. 98), İyilik’e aktarılırken “İzin Verirlerse” olmuştur (s. 92). Bunun bir dizgi yanlışlığından mı doğmuş olduğunu bilmiyoruz. Fakat, şiirin genel havasına bakılınca, “verirlerse” daha uygun düşmektedir.

Şiirin ilk dörtlüğü şöyledir:

İzin verirlerse yarı geceden,

Daha akan sular bile uyurken,

Sanırım yollara düşeceğimi;

Her halde o kadar, o kadar erken.

 

Yukarıdaki sayıma göre,  kitaplarına aldığı şiirlerin sayısı 97 dir. Bunların dışında, dergilerde kalan başka şiirleri de olduğunu sanıyoruz. Nitekim bir yazıda, örnekler verilen “Mısralarım”, “ Bir sabah”, “Akşam” koşukları kitaplarında yoktur (4).

3- Biçim Özellikleri

Hamit Macit Selekler, şiirde biçime önem veren bir ozandır. Bu nedenle, şiirlerinde değişik biçim uygulamalarıyla karşılaşırız. Denilebilir ki, kimi şiirlaerini, bir biçim denemesi olmak amacıyla yazmıştır. Biçimsel yönden değişikliği, Cumhuriyet sonrası ozanlarımız arasında, en çok onun şiirlerinde görüyoruz.

Bütün şiirleri, ölçü ve uyak temeline dayalıdır. Bir tek şiirinde (Dağlılar) özgür koşuğa başvurmuştur. Bu tutum onun, uyumu ölçü ve uyaktan beklediğini kanıtlar.

Şiirlerinin çoğunluğu, dörtlüklerden oluşmuştur. Bunlar genellikle 3 dörtlüktür, daha artık sayıda olanlar da vardır. “Boğaz’ın Karşı Yakası”, “Mazi”, “Yabancı”, “Geç Kalan”, “Güzü Nisanlara Eş Antalya” tek dörtlüktür.

İki dörtlükten oluşan 6 şiir görüyoruz: “İşte Camlarda Sabah”, “Yaş Gerek”, “Antalya’da Kışın İlk Günü”, “İzin Verirlerse I”, “Ölmek”, “Günler II”.

Koşa (beyit), Divan şiirinin birimidir. Gazeller, kasideler, mesneviler hep, koşalara dayalı  türlerdir. Hamit Macit Selekler’in “Hatıra” adlı parçası da hece ölçüsüyle ve 5 koşalıdır.

Altı koşuk, üçlü bağlamlardan (bent) bütünleşiyor: “Rüştü Selekler”, “Öyle Değil mi?”, “Dönüş II”, “Sunuş”, “Sen ve Ban”, “Bahçıvan”.

Dize sayıları değişik bağlamlı şiirlerin sayısı 13’tür. Bunlardan 3’ü tek bağımlı (Eylül, 1955), “Bir Yaz Sabahı”, “Boğazın Karşı Yakası”, 4’ü iki bağlamlı “Işıklar ve Sesler Memleketinde”, “Kaybettim”, “Çamur”, “Sene 1927”, 6’sı da üçer bağlamlıdır.: “Nisan 1955”, “Dünya Defterinde Kalan Adımız”, “Bir Türkü”, “Masal”, “Oyuncak”, “Ana Vatan Üstüne”.

Hamit Macit Selekler, bunlarla da yetinmiyor. “Eski Şarkı”da birinci bağlam 4; ikinci, üçüncü, dördüncü bağlamlar 3 dizelidir. Sone biçiminde yazdığı “O’nun Eserine” dizisinin V. Parçasında ilk iki bağlamdaki dizelerin sayısı 4, sonuncusunda 6’dır.  “Eski Şarkı” koşuğu ise 4-3-4-3 düzenindedir. “Deneme” de, başta ve sonda ikişer dize, ortada 8 dizelik bir bağlam bulunmaktadır.  “Çamur”da, baştaki bağlam 8 dizeli, ikincisi 2 dizelidir. “Uğurlarken”in şeması şöyledir: 2-4-4-4-4-1.

Sone, Hamit Macit Selekler’in önemsediği ve ilgi gösterdiği koşuk biçimlerinden biridir. Onbeş şiirini sone olarak yazması, bu düşünceyi tanıtlamaktadır.

İki şiiri de sarma uyaklıdır.

Cenup’ta, Akdeniz’e aksi vuran şehir,  (a)

Günün son parıltısı, deniz, kuşlar, ağaçlar (b)

Havaya dalga dalga serpilen haberler var (b)

Harbe ve sulha dair … (a).

                            (Harbe Dair – I)

 

Bugün şafak sökerken yine milyonla insan (a)

Bir ateş fırtınası içine atılmışlar, (b)

Halbuki genç dallarda tomurcuklandı bahar, (b)

İlkbahar: 6 Nisan. (a).

                             (Harbe Dair – II)

 

Görülüyor ki, Hamit Macit Selekler, yeni biçimler aramakta ve sanki, her şiirinin ayrı biçimde olmasını yeğlemektedir. Bunun, şiirlerini çeşitlendirme bakımından  sayılamaya yararı olduğu apaçık; ama, her biçimin şiirine katkıda bulunduğunu güçtür. Şiir, salt biçimsel bir kuruluş değildir de ondan.

“Dağlılar” dışında, bütün şiirleri ölçülüdür, hece ölçüsüyledir.  “Dağlılar” ise özgür koşuktur ve bir esinlenmenin ürünüdür. Okuyunca,  kimden esinlendiği hemen anlaşılıyor; öylesine belirgin bir esinlenme…

Şiirlerinde hece ölçüsünün 7, 8, 10, 11, 12, 14, 15’li kalıplarını kullanmıştır. Başta 11’liler geliyor. Beş şiiri hecenin 7’li, dört şiiri 8’li, iki şiiri 10’lu, bir şiiri 12’li, dokuz şiiri 14’lü, bir şiiri de 15’li kalıpladır.

Bunlardan 7,8 ve 11 heceli olanlar halk şiirimizde çokca kullanılan kalıplardır. Dikkatimizi çeken 14 heceli olanlardır. Bu kalıp, hece ölçüsü akımının geliştiği dönemde ilgi görmüştür. Faruk Nafiz Çamlıbel’in, Yusuf Ziya Ortaç’ın, Şüküfe Nihal Başar’ın Behçet Kemal Çağlar’ın bir kısım şiirleri 14 hecelidir. Örneğin, Çamlıbel’in “Han Duvarları”, “Sanat”; Ortaç’ın “Radyo”, Başar’ın “Çoban Nine”, Çağlar’ın  “Het Tuna, Tuna…” koşukları bu kalıpla yazılmıştır………..  Hamit Macit Selekler’in dokuz şiirini bu kalıpla yazması, onda, belki de değişik bir “ses” bulduğu içindir.

Halk şiirimizde olsun, Cumhuriyet sonrası şiirimizde olsun, 10, 12, 15 heceli koşuklar sayıca azdır ve bu kalıplarla yazılanlarda uyum sağlanması güçtür. …….. Yeter ki bir Cahit Sıtkı Tarancı çıkıp da duraksız 10 heceli kalıpla, “İstiklal Marşını Dinlerken”i, duraksız 12 heceli “Alemde Gündüz Gönlüme İşkencedir”i yazabilsin.

4- Artlamalar

Hamit Macit Selekler, Tevfik Fikret’ten  sonra, artlamaya (enjambement) en çok başvuran ozanımızdır. Tam 35 şiirinde artlamadan yararlanmıştır. Bir dizenin yapı ve anlam bağlantısı, alttaki dize ile bu yoldan sağlanmaktadır. Bağlantıyı belli etmek için de, üstteki dizenin sonuna küçük çizgi kaymaktadır.

Sabır taşı sabır taşı

Billur bir su, işte karşı-

Çeşmeden her gün akıyor.

                            (Masal)

 

Beride neşeli bir kuşun temiz-

Cıvıltısı dolu bir saçak altı

                            (Sulh – I)

 

Bahçede havuzun üstünde kanat-

Gibi geriliyor yemyeşil bir dal.

                             (Antalya’da Bahar)

 

Hamit Macit Selekler’in şiiri Ziya Osman Saba’yı anımsatmakla birlikte, ona göre, daha az işlenmiş, belki de son biçimini bulmamış  izlenimini vermektedir. Şiirlerinin örgüsü üzerinde daha çok durabilseydi, sanıyoruz ki, daha üst basamağa adım atmış olacaktı.

KAYNAK

Dizdaroğlu, Hikmet . “Hamit Macit Selekler”. Varlık, Ocak, 1975, Sayı: 808, Sayfa; 8.